Ankara Palas 97 Yaşında: Cumhuriyet’in Simge Yapısı Hala Görkemini Koruyor
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Doğu’dan Batı’ya açılan pencere” olarak tanımladığı Ankara Palas, açılışının üzerinden 97 yıl geçmesine rağmen Başkent’in en seçkin yapılarından biri olma özelliğini sürdürüyor. Türkiye’nin diplomasi, kültür ve sosyal hayatında önemli bir durak olan Ankara Palas, kurulduğu günden bu yana sayısız tarihi olaya tanıklık etti.
Ankara Palas’ın Tarihi ve Mimari Özellikleri
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle 1924 yılında yapımına başlanan Ankara Palas, yabancı diplomatik misafirlerin, bürokratların ve aydınların konaklaması, uluslararası görüşmelerin ve kutlamaların yapılması amacıyla tasarlandı. Çankaya Köşkü ve TBMM binasının da mimarı olan Vedat Tek’in tasarımıyla başlayan inşa süreci, Mimar Kemalettin Bey’in planlarda çeşitli değişikliklere gitmesiyle 17 Nisan 1928’de tamamlandı.
Ankara Palas, Osmanlı ve Selçuklu mimarisinden esinlenen süslemeleri ve simetrik yapısıyla Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Bodrumu ile 3 kattan oluşan binanın giriş kısmı, klasik Türk mimarisine özgü taç kapı formunda tasarlandı ve Kütahya çinileriyle süslendi.
Ankara Palas’ın Tarihteki Rolü
Dört cephesinde sivri kemerli girişler bulunan balo salonu, büyük bir avize ve cephelerdeki kare açıklıkların üzerine yerleştirilen cam tavanlarla aydınlatılıyor. İkinci Meclis binasının tam karşısında yer alan Ankara Palas, milletvekilleri, sanatçılar ve gazeteciler için doğal bir buluşma noktası haline geldi. Cumhuriyet baloları, resmi davetler ve diplomatik resepsiyonlar bu binada düzenlendi.
Ankara Palas, Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kızı Nebile Hanım’ın düğününe ve Atatürk’ün bu düğünde yaptığı dansa da ev sahipliği yaptı. 1930’lu yıllarda günlük siyasi tartışmaların yapıldığı ve bazı yasa tasarılarının hazırlandığı bir mekan haline gelen yapı, Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos’un onuruna düzenlenen Cumhuriyet Balosu ile diplomatik ve toplumsal hayatta büyük yankı uyandırdı.
Ankara Palas’ın Günümüzdeki Durumu
1975 yılına kadar otel olarak işletilen yapı, bu tarihten sonra çeşitli kurumlar tarafından farklı amaçlarla kullanıldı. 1982 yılında Dışişleri Bakanlığı tarafından kapsamlı bir restorasyon geçiren Ankara Palas, 1983 yılında Devlet Konukevi olarak yeniden hizmete açıldı. Afganistan Kralı Emmanullah Han, İran Şahı Rıza Pehlevi, Irak Kralı Faysal, Ürdün Kralı Abdullah ve Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos gibi önemli isimler Ankara Palas’ta konuk edildi.
2018 yılında Cumhurbaşkanlığına bağlı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’na devredilen yapı, kapsamlı bir restorasyon sürecinin ardından 21 Şubat 2024’te müze olarak kapılarını açtı. Bin metrekarelik sergi alanına sahip Ankara Palas Müzesi, beş ana bölümde yaklaşık 1200 objeyi ziyaretçilerle buluşturuyor.
Ankara Palas Müzesi’nde Neler Var?
Müzede Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan tarihsel süreci yansıtan koleksiyonlar dikkat çekiyor. Yıldız Çini Fabrika-i Hümayunu ve Hereke Fabrika-i Hümayunu’ndan seçkiler, yazma ve matbu eserler koleksiyonu, saray arşivine ait belgeler, Halife Abdülmecid Efendi Kütüphanesi Koleksiyonu ve hazine koleksiyonu ziyaretçilere geniş bir arşiv sunuyor. Ayrıca tablo, saat, silah, mühür, sikke koleksiyonlarının yanı sıra Beykoz cam sanatı örnekleri ile Atatürk’e ait bazı kişisel eşyalar da sergileniyor.
Açıldığı yıl içinde 210 bine yakın ziyaretçi ağırlayan müze, pazartesi günleri hariç her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
Comments