“Karizmayı çizdiler!”

Spor yazarları, Türkiye’nin İspanya ile 2-2 berabere kaldığı Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu son maçını değerlendirdi. İşte yazarların yorumları…

  • Fatih Doğan, İspanya maçının skora göre değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti.
  • Murat Özbostan, 6-0’lık yenilginin ardından ortaya konulan mücadelenin harika olduğunu vurguladı.
  • Ahmet Çakar, Milli Takım’ın dünyanın en tuhaf takımı olduğunu ifade etti.
Karizmayı çizdiler!
“Karizmayı çizdiler!”

Spor yazarları, Türkiye’nin İspanya ile ikiye iki berabere kaldığı Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu son maçını değerlendirdi. İşte yazarların yorumları…

Fatih Doğan: Skora göre yazı yazmayı tercih etmem… İspanya-Türkiye maçının sonucuna bakıp yazacak değiliz. Dünya Kupası yolunda, gruplarda bırakın maç kaybetmeyi tek gol yememiş, üstelik bizi kendi evimizde 6-0’la geçmiş İspanya’ya iki gol atıp yenmeye kalkışmak çok önemli bir başarı… Santrfor Deniz Gül’ün A Milli Takım tarihinde Recep Adanır’ın (Ocak 1954) ardından İspanya’ya deplasmanda gol atan ikinci oyuncu olmasının değeri kadar ekseriyette hakim olan “Bırakın gol atmayı altı sekiz tane yemeyelim” kaygısını yıktı. Bu havayı Montella kendi destekledi. 11’in gediklisi dört beş oyuncuyu sakat ve cezalı olduğu için oynatamayan Montella’nın, sarı kart görmesinler diye Arda ve Kenan’ı, belki de Uğurcan’ı oynatmaması “Bu maçı daha az önemsediği” algısını güçlendirdi.

Murat Özbostan: 6-0 yenildiğimiz İspanya karşısında ortaya koyduğumuz mücadele harikaydı.. Eksikler ile sarı kart limitinde olan oyuncuları Montella oynatmadı.. 5-4-1 düzeniyle sahaya çıktık. Amacımız gol yememekti.. Maçtan da berabere ayrılırsak bu bizim için büyük bir başarı olacaktı.. Bu plan daha dördüncü dakikada sekteye uğradı.. Fakat savunma disiplini kopmadı, farkın daha açılacağı endişesini yaşasak da Altay’ın kritik kurtarışları takımı da oyunda ve ateşte tuttu. Çok nadir geliştirdiğimiz pozisyonlardan birinde de golü bulduk.. İkinci yarıda ayaklarımız yere daha sağlam basmaya başladı, üzerimizdeki endişeyi ve korkuyu da attık. Barış’ın röveşatası ve arkasından gelen muhteşem organizasyonda nefis bir gol… İspanya taraftarı bile şoka uğramıştı, hatta yanımızdaki ülkenin basın mensupları da…

Ahmet Çakar: Tartışmasız dünyanın en tuhaf milli takımıyız. Maç başlıyor, hemen mağlup duruma düşüyoruz, ilk 20 dakikaya baktığımızda sahada yokuz, İspanya yürür gibi pozisyonlara giriyor ve tüm Türkiye, Allah’a dua ediyor… 1-0, 2-0’a razıyız, Allah aşkına yine tarihi bir fark yemeyelim diye düşünüyoruz. İlk devre böyle devam ediyor ta ki son dakikaya kadar… Devre biterken Deniz Gül adlı bir genç, sokağa çıksa kimse tanımaz beraberliği getiriyor… İşte tam kırılma noktası. İkinci yarı mükemmel bir Türkiye izledik. Salih’le de öne geçtik. Ama ikinci yarıda iki tarafın da yakaladığı pozisyonlara bakarsak İspanya’yı rahat rahat yenebilirdik.

Murat Özbostan: Bu kadar ağır rotasyona rağmen takımın göstermiş olduğu güç gösterisi play-off adına çok umut vericiydi. İspanya’nın karizmasını çizmek mühim meseledir.. Galip de gelebilirdik.. Özellikle bu maçta şunu gördüm; kim oynarsa oynasın, ülkesinin milli formasını giyen oyuncular görevlerini layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorlar.. Ama özellikle Orkun, Salih ve Merih’e bayıldım.. Altay çok başarılıydı.. Bu kalede olmaya da devam etmeli.. Evinde yenilgi yüzü görmeyen bir takıma karşı ortaya koyduğumuz mücadele ruhu, bizi play-off adına çok fazlasıyla umutlandırdı. İspanya’nın karizmasını hem de kendi taraftarının önünde çizen Bizim Çocuklar’ı kutlarım.. Playoff’taki rakibimiz düşünsün!

İlker Yağcıoğlu: A Milli Takımımız, ideal 11’imizden oldukça farklı bir kadroyla sahaya çıktı. Üstelik maçın daha başında kalemizde gördüğümüz gol, “Eyvah, ilk maçtaki skorun bir benzeri mi geliyor?” endişesini hepimize yaşattı. O anlarda oyunda kalmamızı sağlayan isim ise kuşkusuz kaleci Altay’ın müthiş performansıydı. İlk devrede topa neredeyse tamamen İspanya hakimdi. Ancak dakikalar ilerledikçe oyuncularımız maça ısınmaya, özgüvenlerini toparlamaya başladılar. Beraberlik golünün ardından ise hem oyundan keyif almaya hem de rakibi zorlamaya başladığımız çok net hissedildi. Gol demişken… Ön tarafta Deniz’in performansını özellikle beğendiğimi söylemeliyim. Fizik gücü, oyun zekası ve hamle zamanlamasıyla A Milli Takımımız için önemli bir kazanım olacağı şimdiden belli.

Gürcan Bilgiç: Başından sonuna inişli-çıkışlı duygularla seyredilen bir maç oldu. İspanyollara bu kadar teslim olan, oyunu da topu da bırakan “çaresiz” bir milli takıma bakarken, beraberlik golü ile birlikte “Bizim Çocuklar” sahnesi çıktı ortaya. Montella’nın son maça göre sekiz rotasyonu vardı. Sarı kartı olanları korumaya alıp, play-off’lara “temiz” çıkmak istedi. Mantıklı bir bakış açısı aslında. Dünya Kupası’nın raconu iki maçta kesilecek ve “birinci çocuklarımızı” riske atmamalıydık. Montella, Konya’daki hezimetten ders almış, dirençli takıma dönmüştü. Ama yine maçın kahramanlarından biri kalecimiz. İlginç bir durum. Yediğimiz golleri onlar mı attı, biz mi yedik; sonuna kadar tartışırız.

Turgay Demir: Dünya devi İspanya karşısında Montella doğru isimlerle, doğru sistemi tercih edince yarım düzine gol yediğimiz ilk maçın şımarıklığıyla sahaya çıkan İspanyollar’a derslerini verdik. Kötü başladık ve bu çok normaldi. İki ay önce yarım düzine gol yediğiniz bir takıma karşı oynuyorsunuz ve o takım kendi sahasında (Dünya Kupası elemelerinde) hiç yenilmemiş, dahası bizim grupta gol bile yememiş… Başlarken ayaklarımız titredi ve karambolde golü yedik. Buna rağmen biz bozulmadık ve İspanya’nın düzenini bozmak için mücadele ettik. Altay’ın nefis kurtarışlarıyla özgüven kazanan Bizim Çocuklar topa daha çok sahip olup, daha soğukkanlı oynamaya başladılar. İlk maçında, hem de İspanya’ya golünü atan genç santraforumuz Deniz, tarihe Recep Adanır’ın yanına adını yazdırırken şoke olma sırası İspanyollar’a gelmişti.

Fatih Doğan: En kolay maçlarında, en stressiz zamanlarında bile 4-6-0’la oynayıp santrforsuz oyundan vazgeçmeyen İtalyan hocayı, 5-4-1’le sahaya çıkıp Barış’ın da orta sahaya çekildiği bir dizilişte Deniz’i ve golünü konuşmak önemli ve uzun bir konu. Bu sonucu daha çok Montella’ya mı yazmalıyız, kurtarışlarıyla kendi takımında bile oynamayan Altay, Deniz Gül ve Salih hatta Orkun başta olmak üzere İspanya’yı evinde sallayan, yüreklerini ortaya koyan futbolcularımıza mı? Pek karar veremedim. Bu maç gösterdi ki A Milli Takım’ın kadrosunda sadece A planı değil, B ve C planları da çıkaracak geniş, kaliteli kadro var. Milli Takım’ı hem mücadelelerinden hem de ikiye iki’lik sağlam başarıdan dolayı kutluyorum. Biz artık iki play-off maçını düşünelim…


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar

Spor

Brezilya’da şampiyon Flamengo!

Brezilya’da şampiyon Flamengo! Brezilya Serie A’da Ceara’yı 1-0 mağlup eden Flamengo, şampiyonluğunu resmen ilan etti. Kırmızı-Siyahlılar’a şampiyonluğu getiren golü 37.

Devamı

Giriş yap

Kayıt ol

Şifre sıfırla

Lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin, e-posta yoluyla yeni bir şifre oluşturmanızı sağlayacak bir bağlantı alacaksınız.